28 Ocak 2012 Cumartesi

Öfkemden Kuduruyorum Resmen !

Bundan sonra o piç kurusunun adı Ateş değil, KÖPEK! Yine insaflı davrandım bunu yazıyorum... Ya ben hayatımda bu kadar basitli, bu kadar aşağılanma görmedim.Nasıl hırslandım, nasıl anlatamam...

Hep beraber gittiğimiz bir bar vardı. Hadi hep beraber gidelim diye beni aradı bu Ateş ve sürüsü. E ben de tamam dedim hali ile. Gittik; zaten gittiğimiz andan itibaren beni yapayalnız bıraktılar masada hiç tanımadığım insanlarla. Kız peşinden koştular itler. Sonra bir de öğrendim ki; geçen hafta sonu gece kulübüne gidilmiş. Bana niye haber vermiyorsunuz diye sordum. Cevaplar karşısında o bira şişesini kafasında kırmamak için zor tuttum kendimi; '' Seni niye götürelim ki gece kulübüne?'' '' İşte biz biraz abazalık yapmaya gittik bacım ondan.'' Ya adam gibi; erkek erkeğe takılmak istedik deseydiler, ağzımdan tek laf çıkmazdı. Ama şu hıyarların cevaplarına bak ya! Ne demek seni niye götürelim ya? Tamam anaç bir yapım olabilir ama ben ne anneleriyim, ne de kardeşleriyim. Sanki benim dans edip, eğlenmeye hakkım yok. Ben ne anlarım gece kulübünden. Zaten yarım dünyayım, ne sevgilisi yapacağım kendime di mi?Onlar kızlarla takılsın hop hop dans etsin. ben evde oturayım. Öküzlük buna deniyor galiba. Ama ben bilirim bütün bu lafları götünüze sokmayı. İki- üç aya görüşeceğiz sizle. Siz öle abaza gibi kız peşinden koşup, her seferinde eliniz boş döndüğünüz de, benim kolumda en taşından bir erkek olmazsa ben de BUZ değilim!

Bir daha da arayıp bir yere davet etmem. Gitsinler güzel kızların olduğu yerde takılsınlar abazalar!

Bir bakıma iyi oldu belki bu gece. Çok hırslandırdılar beni. Piç kuruları ya! Ya ben gidiyorum dedim, gecenin bir vakti olmuş; hiçbiri kal beraber gideriz demedi ya. Kızların götünün peşinde koşmaktan bir hoşçakal bile demediler. Hiç hoşlanmıyorum dediğim çocuk bile; kal be kız gitme, beraber gideriz dedi. Benimkilerden tek ses, seda çıkmadı. İnşallah o bar yıkılsın da altında kalın.

Ne varmış arkadaşım bu iki bacak arasında; koşa koşa bitiremedi bu piç kuruları. Karısızlıktan kudurun, sağ eliniz nası tutsun osbir çekmekten emi!

Not: Kusura bakmayın bu yazım için, bu zihniyeti daracık, kuku düşkünü adamlara o kadar sinirlendim ki kendimi tutamadım.

26 Ocak 2012 Perşembe

Bu Aşkın Katili Olurum Ben

Ben bu Ateş'i söndürürüm. Üstüne küllerini savururum. Cehennem ateşleri arasında yok ederim.  Sakin olup olayı anlatayım, siz de bana hak vereceksiniz. Vermeyebilirsiniz de. Ben de abartıyor olabilirim. Diyette olduğumdan hırsımı alabileceğim yiyeceklerim de yok evde!

Arkadaşlar bir etkinliğe davet etmişti. Aradım hadi sen de gel. Hatta bizim çocuklara da söyleyelim onlarda gelsin dedim. Bak bak dediğine bak;

A:  Güzel kızlar var mı bari?
B: Ne bileyim ben?!
A: Kız yoksa, erkek görüp napıcam bacım. Siz gidin ben gelmiyorum.
B: ???!?!?!?!?

Allahtan bu diyalog telefonda gerçekleşti. Yoksa ağır hasar alabilirdi paşam. Elime ne geçerse fırlatırdım o koca kafasına.

Ay sinir bastı. Pislik. Foseptik çukurunda boğulacısa!

Nerede benim salatalığım? Bir de bıçak verin bana. Adını Ateş koyduğum şu hıyarı bir doğrayıp geliyorum ben!

O çok sevdiğim gülüşün böyle olsun inşallah Ateş! Hiçbir kız dönüp kusmasın bile üstüne!

25 Ocak 2012 Çarşamba

Diyette İstikrarlı Olmanın Yolları

Diyet  yapmak insanın posasını çıkarmaya eş değerdir. Bundan dolayı bir süre sonra çok yorulur kişi ve kendini yemek dolu bir havuzun içine bırakası gelir. Çatlayana kadar yemek, yemek, yemek ister. Tabi buna engel olmak için bazı yollar var.  Hem eğlenceli, hem de sağlıklı olur bu yollar. Masrafsız da be.

Sağlıklı beslenmekten çok yoruldunuz ve kendinizi dibine kadar sağlıksız yemek yiyebileceğiniz bir yere mi atmak istediniz? İşte o an aklınıza aşık olduğunuz adamın; fit, sağlıklı, incecik, güzel görünümlü bir kız tarafından tavlandığını düşünün. Hem de karşınıza geçmişler fingirdeşip, gülüşüyorlar! Bu anı yaşayın, yemin ediyorum iştah falan kalmaz! ++

Tabağınızdaki yemeğin çok olduğunu biliyorsunuz, karnınız da doydu. Bir gözünüz mü doymadı? O an böyle tiksindiğiniz, artık nefret derecesini bile aşan duygular beslediğiniz eski erkek arkadaşınızın sizi öptüğünü hayal edin. Dilli milli. Yok daha fazla abartamayacağım midem bulandı.  --- Özlediğiniz eski sevgilinizi de düşünün derdim de o ben de pek işe yaramıyor. Ben mutsuz olduğumda ya özlediğim birini düşündüğüm de daha çok yiyorum. Hiç aşk acısı çekip zayıflamak nasıl bir şey tadamadım hayatımda. Sadece bir keresinde; çok büyük bir şok ile iki gün yiyemedim. Ertesinden gelen günler çatlayana kadar yedim ve kilo aldım.

Gırgırlı şamatalı yollardan sonra bir de sağlıklı yollara geçelim. Yemeğinizi hazırlamaya başladığınız sırada elinize bir salatalık alın ve onu yavaş yavaş yemeye başlayın. Bu hem o deli gibi guruldayan midenizi yatıştıracaktır, hem de 18 dakika kuralını göz önüne alırsak yiyeceğiniz yemek oranını azaltacaktır.

---18 Dakika Kuralı: Beyin doyduğunu 18 dakika sonra algılarmış. Az da yeseniz çok da yeseniz, 18 dakika sonra doygunluk hissi oluşurmuş.

Son olarak... Her lokmanızı 20 kere çiğneyin. Böyle iyice öğütün ağzınızda. Belki her lokmayı 20 kere çiğneyemeyebilirsiniz ama çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin. Bir süre sonra çeneniz yorulduğundan; daha fazla yiyemeyeceğinizi hissedip yemeği bırakacaksınız. Hem de bir lokmayı 20 kere çiğnemek için uğraşırken baya zaman harcayacağınızdan, 18 dakika dolana kara çok daha az yemiş olacaksınız.

Deneme de ve yolumuzda başarılar!

Öptüm tombik tombik!

Mail: buzgibierimekisteyenkiz@gmail.com
Twitter: https://twitter.com/#!/buzgibierimek

24 Ocak 2012 Salı

Aşık Olur Gibiyim

Öküzün trene bakarmışçasına dondum kaldım onunla ilk tanışınca. Bir hayranlık, bir elektriklenme. Sanırsın bizim buraların elektrik trafosunu bana takmışlar. Öyle bir çarpılma anı yaşadım. Bu olayı dün yaşamış gibi anlatmam hiç doğru değil. Hadi bir flashback yaşayalım;

4 ay önce arkadaşım bizi ilk tanıştırdığında; ''Ne kadar güzel gülüyor bu böyle. Ay bunun 32 dişinin 32'si de nasıl beyaz.  Yerim lan.'' demiştim içten içe. O ne geçirmişti içinden bilmiyorum ama ben onun yerinde olsam ; '' Aa kıza bak yarım dünya . '' derdim.  Normalde okula çok dağınık, paspal giderim. O gün hissetmişsem demek saçımı başımı yapıp gitmiştim. Bir aferin dedim kendime. Gerçi saçım başım düzgün olsa ne fark eder; dinozor yutmuş gibiyim...

Küçük bir grup oluşturduk. Zaten burda Türk bulmak zor ki kafana göre bulmak daha zorken, beraber takılmaya başladık. Çok eğleniyoruz tabi. O kadar tatlı, o kadar efendi... Gülüşünü her an şahit olup da içimin ona kaymasını engellemeye çalışmak çok zordu. Paten yapıyor sanki kalbim, öyle son hız kaydı. Tabi onun bu duygulardan zerre haberi yok. İçimi erittiğinin hiç farkında değil. Hadi ona Ateş diyelim. Ben Buz'um ya...

İki haftalığına, kuzenimin düğünü için Türkiye'ye gitmiştim. Geri dönüşte beni havaalanında karşılamaya geldiklerinde; sanki hala uçaktaymışım gibi havalardaydım. O gün bir farklı davrandı. Bir farklı baktı. Hatta bir bakış attı, içim hop etti. ''Yoksa?'' dedim. Sonra da; '' Kimi kandırıyorsun kızım sen. Sen yarım dünyasın bir kere. Çocuk seni sadece arkadaşı olarak görüyor. Hem sen de olsa yarım dünya birine bakmazsın. Bu halinle zerre şansın yok. Aptal aptal düşünme.'' dedim kendime. Haksız mıyım ? Bana iç güzellik demeyin, ya da seni seven her halinle beğensin hiç demeyin. Bu numaraları ergen bir kızken yerdim ancak. Dış görünüş çok önemli! Eski halim de olsam biliyor ki bir hafta sürmezdi onu kendime aşık etmem. Zayıfken hoş bir kızdım. Şimdi sadece plates topu gibiyim. Zayıfken boğa burcunun verdiği tüm çekicilik özelliklerimi sonuna kadar kullanıyordum. Şimdi yakar top oynanırken fırlatılan top gibiyim, herkes kaçıyor .

Durdum dedim ki kendime. Kızım sen mal mısın? Kalk toparlan ve en kısa sürede eski haline dön!  Hayıflanıp durmaktan başka ne yaptın bunca zaman. bak seni gaza getirecek böyle güzel bir unsurda çıkmışken başla diyetine!  Aynalardan daha ne kadar kaçabilirdim ki. Aynaya baktığımda canavar görüyorken ben, bir başkasının bana aşık olmasını nasıl bekleyebilirdim ki?

Zaten zayıflayıp, eski halime dönmeyi çok istiyordum. Ateş beni ateşleyen oldu. Yardımınıza, desteğinize baya ihtiyacım var anlayacağınız. Başka kıza kaptırırsam onu, kahrımdan kendimi daha çok yemeğe veririm. Sonunda da patlarım.

He bir de...

Bana bacım deyip duruyor. Gıcık oluyorum. Her bacım dediğinde kafasına sert bir cisimle vurmak istiyorum.  Ama...

''Önce bacı bacı, sonra bıcı bıcı .'' diye bir deyim var. Ben ona güveniyorum!  ^^

Öpüldünüz tombik tombik.

Buz

mail: buzgibierimekisteyenkiz@gmail.com
twitter: https://twitter.com/#!/buzgibierimek



23 Ocak 2012 Pazartesi

İlk Hafta Diyeti

O kadar güzel karşılandım ki; kendimi çok mutlu ve çok daha güçlü hissettim. Hepinize çok çok teşekkür ederim. ^-^ Belki eskilerden kalma zırvalamalardan deniliyor bunun için ama bildiğim bir şey varsa birlikten güç doğar. Umarım bu yolda kendime faydalı olabildiğim kadar size de faydalı olabilirim ^^. Bu sebzelerden yapılmış sağlıklı kalbi de hepinize gönderiyorum! kalp kalp kalp!

Gel gelelim diyet meselesine... Hani bu şok diyetler var ya; tamamen palavra. İsveç diyeti , yok 500 kalori diyeti ya da ne bileyim sadece sıvı ile beslenme diyeti falan filan. Metabolizmanızın bildiğiniz dünyasını şaşırtır. O yüzden mümkün olduğu kadar uzak durun bunlardan.

Bir diğeri aç kalmak. İlk aç kalmaya başladığınızda zayıflarsınız. Bir süre sonra vücudunuz kendinizi kıtlıkta sanıp yediğiniz her şeyi depolamaya başlayacağından, sonrasında olduğunuz yerde kalırsınız. Ve olan yine sağlığınıza olur.

Zayıflama haplarını gördüğünüz zaman kaçın. O tuzağa düşmeyin. Sağlığınıza zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Ben zamanında kullandım ve daha hızlı kilo almaya başladım o ilaçtan sonra. Siz doğal yolları tercih edin. Bitki çayı içebilirsiniz. Yeşil çay zayıflama da çok yardımcı olur demişti benim bir doktorum.

Bu ufak uyarıları kendime ve size de hatırlattıktan sonra diyetimin adımlarına geçebilirim artık. İlk hafta diyetin en zor haftasıdır. Bu yüzden biraz daha nazik bir diyet uygulayacağım.

Sabah: Beyaz peynirli kepekli tost, domates salatalık ve şekersiz çay. (tek şekersiz içebildiğim çay yeşil çay ve papatya o yüzden onlar tercihim. ^^)  ya da bir kase nesfit, bir elma ve şekeriz çay.


Ara: 2 Tane kuru kayısı ya da bir yeşil elma


Öğlen: Çok az yağ ve çok az tuzla pişirilmiş sebze yemeği (Tercihen kabak. Bezelye gibi taneli sebzeleri tercih etmeyin) , yağsız yoğurt ve salata.


Ara: Diyet meyveli yoğurt ya da bir elma


Akşam: Izgara tavuk ve salata. ( siz tavuklu salata deyin işte. Mümkün olduğunca az yağ ve tuz ama bol limon. Soslardan da uzak durmanızı tavsiye ederim. Kalori bombaları.)

Bol bol su içmek şart. Çok çişim geliyor, tuvaletten bir türlü çıkamıyorum. Sanırısın ki içimde hakikaten dinozor var o işiyor. O kadar çok. Ama napalım başka çaresi de yok.

Aç kalmak kesinlikle yok. Acıktıkça salatalık yenebilir. Zaten kalorisi ne ki garibimin. Yerken uçup gider.

Günde en az bir bardak yeşil çay. Yasemin çayı da ekleyince içine süper hale geliyor. Bir bardak da ıhlamur içeyim ki beni hastalıklara karşı korusun di mi . ^^

Kolanın diyeti de zerosu da yok. Her türlü kilo aldırıyor çünkü. Hem zaten çok gaz yapıyor, zor tutuyorum sonra pırt yapmamak için. Rezil olmaya hiç gerek yok. ^^

Yarın başlıyorum çünkü pazartesi başlanılan işten hayır gelmezmiş. Öyle okumuştum bir yerden. Öyle batıl inançlarım yoktur. Fakat pazartesi başlana her diyetin akşamına son bulmasını da başka bir şeye bağlayamıyorum. ^^

Bir de işin en eğlenceli kısmı; bir hafta sağ salim atlatılırsa bu diyet. Bir öğün ödül hakkım var! Ödülü de siz belirleyin bana lütfen. ^^ Ben abartabilirim bir haftanın sonundaki o durum ile.

Tombik Tombik Öpüyorum !

Buz

Mail: buzgibierimekisteyenkiz@gmail.com
Twitter: https://twitter.com/#!/buzgibierimek

22 Ocak 2012 Pazar

Merhaba Ben Buz Gibi Erimek İsteyen Kız

Ben kendime kısaca Buz diyorum. Buz sıcağa maruz kaldığında erir, ben de diyete maruz kalıp eriyeceğim. Yani inşallah. Yani hep beraber.

Kimdir bu Buz kızımız? 25 yıllık hayatının 23 yılını, 65 kilodan 55 kiloya düşmek için planlamış bir kız. Her şey tam yolunda gitmeye başlamışken, hayatın bir anda itin götüne soktuğu bir kız. Halim bok gibi anlayacağınız. Hayat bana bir güzel tecavüz etti, bir dinozora hamile kaldım. Bir yılda 40 kilo almış olmamı başka bir şekilde açıklayamıyorum. Kesin bir dinozor taşıyorum karnımda; bir kilometre öteden gitmesi de bu yüzden.

Tam bir yıl eski halimi hatırlayıp, hayıflanmış ve kendimi eve kapamıştım. Kimse ile görüşmedim doğru düzgün. Kendileri ile beni zorla görüştüren arkadaşlarım hariç. Çok sosyal bir hayata sahipken, kaçındığım şey haline döndüm; ev kızı! Ama son zamanlarda nasıl bir bokun içersine düştüğümü fark edip buna son vermeye karar verdim. Yakın arkadaşlarımdan birinin de beni yüreklendirmesi ile bu blogu açmaya ve diyete maruz kalacağım bu süreyi paylaşmaya karar verdim. Onun dediğine göre beni buralarda yüreklendirecek, gaza getirecek ve fikirleri ile yardımcı olacak bir çok kişi olacakmış. Hadi görelim bakalım.

65 kilo iken bir çok doktora gitmiş, bir çok diyet listesi almıştım. Bir de kendi bildiğim sağlıklı beslenme adımları ve yeni yeni araştırıp bulacağım her adımı deneyeceğim. Sakın ha siz bunları evde denemeye kalkmayın. Yani bekleyin önce ben bir deneyeyim; baktınız hayatta kalmışım, iyi sonuç almışım o zaman sonuna kadar yapın. Kendimi bir deneme yanılma tahtası olarak sunuyor gibi oldum ama hayalimi gerçekleştirmek için her şeyi deneyeceğimden emin olabilirsiniz.

Bu yazım diyete başlangıç yazımdır. ( Elimde çilekli tart ile bunu yazmak biraz ironik olmuş olabilir ama ben çok ciddiyim!) Bir takvim aldım kendime, bir blog açtım ve kilolarıma savaş açtım! Şuan itibari ile durumumu gözler önüne hiç acımadan seriyorum;

Kilom: 105
Boyum: 1.75
Olmak istediğim kilo: 55
Vermem gereken kilo: 50

Yani nerdeyse kendi kendimi yarılayacağım. Böyle ortadan ikiye yarabiliyor olsaydım iyiydi de... Bir de bu giden kilolarla sevmediğim bir çok özelliğimi de kaybetmeyi planlıyorum. Bu sefer başarabileceğime de eminim.

Zor olacak, hem de çok zor. Bildiğiniz götümden kan alacaklar. Yok öle yorulmadan kolay kilo vermek. Kim demişse götünden attığı çok belli. Ama neler demiş atalarımız;

Zayıflamaya gidilen yolda çekilen çile kutsaldır.

Diyet kaçınılmaz ise zevk almasını bileceksin!

Bakalım ne kadar eğlenceli hale getirebileceğim bu durumu.

Durum bu. Hadi başlayalım bakalım.

Desteğinizi bekliyorum, buna ihtiyacım var.

Öptüm tombik tombik!

Buz

Mail: buzgibierimekisteyenkiz@gmail.com
Twitter : https://twitter.com/#!/buzgibierimek